Skip links

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)


Mide her şeyi sindirebilir ya beyin? Travma, aslında sadece yaşadığımız bir olay değildir; o olayın içimizde bıraktığı izlerin, yankıların adıdır. Herkesin hayatında, günlük akışa uymayan ve içinde bir tür dehşet hissi uyandıran olaylar yaşanabilir. Travma, sadece karanlık bir gölge değildir. Bazı durumlarda, yaşamımızda anlamlı ve olumlu değişimlerin de kapısını aralayabilir.
Bugün, ölüm, fiziksel yaralanma ya da cinsel şiddet gibi olaylarla yüz yüze gelmek, bu tür durumların tehdidi altında kalmak, birine tanıklık etmek ya da bir yakınınızın başına geldiğini öğrenmek bile travmatik bir deneyim olarak tanımlanır. Bu deneyimler, hepimizin zihin ve beden dengesi üzerinde derin etkiler bırakabilir. Önemli olan, bu etkilerle nasıl başa çıktığımız ve onları nasıl anlamlandırdığımızdır.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU NEDİR?
Travmatik yaşantılar, bir insanın hem kendi güvenliğini hem de çevresindeki insanların güvenliğini tehdit eden, korkutucu ve sarsıcı olaylardır. Bu tür durumlar, kişinin ölümle burun buruna gelmesi, ağır bir kaza geçirmesi, doğal bir felaketin ortasında kalması, fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalması gibi olayları içerebilir. Bazen de bir başkasının bu tür bir travmayı yaşadığını görmek veya öğrenmek, bireyde derin etkiler bırakabilir.
Bu tür olayları yaşayan insanlar, ilk aşamada duruma adapte olmaya çalışabilir. Ancak zaman geçtikçe, çevreye uyum sağlamakta veya yaşadıklarıyla başa çıkmakta zorluk çekebilirler. İşte bu noktada, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) devreye girer. TSSB, bireyin beklenmedik, ani ve dehşet verici bir olayla karşılaşmasının ardından ortaya çıkabilecek, yoğun korku ve çaresizlik hissi yaratan bir kaygı bozukluğudur. Bu tür olaylar, kişinin ruh halinde ani ve derin değişimlere yol açabilir, çevresiyle ve kendisiyle olan ilişkisini ciddi şekilde etkileyebilir.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU NEDEN OLUR?

Hepimizin hayatında zorlu deneyimler, beklenmedik olaylar olabilir. Ancak bazıları ruhsal dünyamızda öylesine derin izler bırakır ki, onların etkisinden çıkmak zaman alabilir. Travma sonrası stres bozukluğu, bir ya da birden fazla travmatik olaydan sonra ortaya çıkabilir. Bu durumun gelişiminde sadece yaşanan olaylar değil, kişinin psikolojik yapısı, sosyal çevresi ve fizyolojik tepkileri de büyük rol oynar.
Herkesin travmaya verdiği tepki biriciktir yani tek ve benzersizdir. Aynı olayı yaşayan iki kişi, bu durumu tamamen farklı şekillerde yorumlayabilir ve farklı duygusal tepkiler gösterebilir. Bu nedenle, her travma yaşayanın TSSB ile karşılaşacağını söylemek doğru olmaz. Unutma, yalnız değilsin! Araştırmalar, insanların %70’inin hayatlarında en az bir kez travmatik bir olayla karşılaştığını veya buna tanıklık ettiğini gösteriyor. Ancak travma sonrası stres bozukluğu, bu deneyimi yaşayan her bireyde görülmez. Örneğin, bu oran erkeklerde 10’da 1, kadınlarda 10’da 2 şeklindedir.
Travmatik olayların ruhumuzdaki yansıması, tamamen bireyseldir ve bu süreçte destek almak, iyileşme yolunda en önemli adımlardan biridir.

TSSB BELİRTİLERİ NELERDİR?

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), sadece tek başına bir zorluk değil, beraberinde başka rahatsızlıkları da getirebilen karmaşık bir durumdur. Depresyon, çeşitli anksiyete bozuklukları, hatta aşırı alkol ve madde kullanımı bu tabloya eşlik edebilir. TSSB ile yaşamak bir insanın hayat kalitesini ciddi ölçüde düşürebilir ve gündelik yaşamı oldukça zorlaştırabilir. Eğer hayatınızı olumsuz etkileyen bir travmatik deneyiminiz varsa belirtileri tanımak durumun farkına varmak için önemli bir adımdır. Travmatik bir olaydan sonra kişi, uzun süre tehdit altında hissedebilir, olayı zihninde tekrar tekrar yaşayabilir ya da olayla ilgili benzer ortamlardan kaçınabilir. Bu tür hisler ve davranışlar haftalarca devam ediyorsa TSSB gelişmiş olabilir. İşte bu durumun en yaygın belirtileri:
*Ani ses veya hareketlere karşı irkilme
*Travmatik olayın kötü anılar olarak sürekli zihinde yer etmesi
*Olayın tekrarlanacağına dair yoğun korkular yaşama
*Kendine veya çevresine yabancılaşma hissi
*Gelecek hakkında plan yapamama ve belirsizlik hissi
*Sürekli huzursuzluk ve kolay öfkelenme
*İnsanlar tarafından anlaşılamadığını düşünme
*Travmayı hatırlatan durumlardan kaçınma
*Uyku problemleri ve sık sık kabus görme
Eğer bu belirtilerden bir ya da birkaçını birkaç aydan uzun süredir yaşıyorsanız, bu durum TSSB belirtilerine işaret edebilir. Böyle bir durumda, bir uzmandan destek almak hem iyileşme sürecinizi hızlandırabilir hem de hayat kalitenizi artırabilir. Unutmayın yalnız değilsiniz ve yardım istemek bir güç göstergesidir.

TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU BAŞ ETME YÖNTEMLERİ VE TEDAVİSİ

Eğer bir travmatik olayın ardından rahatsız edici düşünceler ve duygular bir aydan uzun süredir şiddetini kaybetmeden devam ediyorsa ve yaşam kalitenizi ciddi ölçüde etkiliyorsa, bir uzmandan destek almanız faydalı olacaktır. Tedavi süreci, kişinin travmadan nasıl ve ne ölçüde etkilendiğine bağlı olarak planlanır. Günlük işlevselliği az da olsa etkilenmiş bireyler için genellikle psikoterapi önerilirken, belirtilerin daha ağır seyrettiği durumlarda psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi de uygulanabilir.
Psikoterapi, TSSB tedavisinde oldukça geniş bir yöntem yelpazesine sahiptir. En sık kullanılan yaklaşımlar arasında Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), EMDR ve maruz bırakma terapisi bulunmaktadır. Bireyler bu terapilerden hem bireysel hem de grup yöntemleriyle faydalanabilir.
Grup terapisi, özellikle travmatik bir geçmişe sahip kişilerle bir arada olma fırsatı sunduğundan, yalnız olmadığını fark etme ve başkalarının deneyimlerinden ilham alma açısından çok değerli olabilir. Ayrıca, grup ortamında etkileşim kurarak yeni çözüm yolları geliştirme becerisi kazanmak da mümkündür.
Travma sonrası stres bozukluğuyla baş etmek sabır ve kararlılık gerektiren bir süreçtir. Profesyonel destek bu yolda atılacak en önemli adımlardan biridir ve her bireyin iyileşme süreci kendine özgüdür. Unutmayın yardım istemek güçsüzlük değil, güçlü bir adım atma kararlılığıdır.